Meme kanseri kader değil
Bilimsel veriler, kadınlar arasında en sık karşılaşılan kanser türü olan meme kanserinin her geçen gün artış gösterdiğini gösteriyor. Uzmanlar, erken tanı ve tedavi süreci hayati önem taşıyan meme kanserine karşı dikkatli olmak gerektiğini belirtiyor. h6wcxtfuvz
SSK Okmeydanı Hastanesi’nden Onkololog Dr. Muzaffer Çavuşoğlu meme kanseri konusunda önemli bilgiler vedi…
Meme kanseri sürekli artış göstermektedir. Sadece ABD’de her yıl 185 bin ila 200 bin kişi meme kanserine yakalanmaktadır. 85 yaşına kadar yaşayan her 9 kadından birinde hayatlarının bir bölümünde meme kanseri gelişeceği öngörülmektedir. (Meme kanseri kadınlarda görülen tüm kanserlerin üçte birini oluşturmaktadır.)
Erken tanı konması durumunda hastaların yalnızca yüzde 5’i ilk beş yıl içinde yaşamını yitirmekte, yüzde 95’i ise hayatta kalmaktadır. Bu oran erken tanının önemini açıkça ortaya koymaktadır.
Erkeklerde de görülür
ABD’de her 8-9 kadından biri, Avrupa ülkelerinde ise her 10 kadından biri meme kanserine yakalanmaktadır. Türkiye ise yapılmış sağlıklı bir istatistik yoktur. Meme kanseri erkeklerde de yüzde 1 oranında görülen bir hastalıktır. Hastalığın seyri erkeklerde, kadınlara göre daha kötüdür. Erkek ve kadınlarda meme kanseri tedavi yöntemi aynıdır.
Ruhsal çöküntü
Meme kanserine yakalanmak bir kadının başına gelebilecek en yıkıcı en stresli olaylardan biridir. Yaşanabilecek duygusal çöküntü çoğu kez hastanın sağlığını, hastalıktan daha fazla etkilemektedir. Bu etkileşim pek çok hastada tedavi düzensizliklerine dolayısıyla da sonuçların daha kötü olmasına neden olmaktadır. Duygusal iyileşme çoğu kez fiziksel iyileşmeden daha uzun sürer veya bütün yaşam boyu sürebilir.
Meme kanserinin nedeni tam olarak bilinememektedir. Genetik, çevresel, hormonal, sosyobiyolojik, psikolojik, kimyasal maddelerle temas, virüs ve radyasyona maruz kalmak bazı nedenlerden biridir.
Meme kanserini artıran etkenler
– Menarş yaşı (ilk adet görme): Erken menarş riski artırır
– Menopoz yaşı: 45 yaşın altında menopoza girenlerde risk, 55 yaşın üzerindekilere oranla yarı yarıyadır.
– İlk gebelik ve doğum yaşı: İlk doğumu 30 yaşın üzerinde yapanlarda, ilk doğumu 20 yaşın altında yapanlara göre meme kanseri riski dört kat daha fazladır.
– Hormonlar: Östrojenler, Androgenler, Progesteron, Oral kondraseptifler, Hormon replasman tedavisi
Meme kanserinde çevresel etkenler
– Beslenme: Yağdan zengin gıdalar riski artırır. A ve E vitaminleri antioksidan özelliklere sahip olduklarından riski azaltabileceği bildirilmiştir.
– İyonizan radyasyon: Meme dokusu radyasyona çok duyarlıdır. Bu nedenle mamografi çekimlerinde yüksek teknoloji cihazlar kullanılmalıdır.
Meme kanserinde risk faktörleri
– Yaş: Genellikle post menopoz dönemde görülür, yaş arttıkça risk de artar, bu nedenle yaş en önemli faktördür.
– Aile hikayesi: Birinci derecedeki akrabalarda 2 veya daha fazla kanserli kişi varsa risk artar. Bu risk faktörlerini taşıyan kişilerin mutlaka meme kanserine yakalanacakları söylenemez, sadece bu risk faktörlerini taşımayanlara göre, daha fazla meme kanserine yakalanma olasılıkları olduğunu biliyoruz. Bu risk faktörlerini taşımayan kişiler de meme kanserine yakalanabilirler.
Risk azaltılabilir mi?
Egzersiz ve jimnastik yapan kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı gözlenmiştir. Meme kanseri ile beslenmenin de önemli bir ilişkisi vardır. Sebze ve meyveden zengin beslenme riski azaltmaktadır.
Önlenebilir mi?
Henüz meme kanserini kesin önleyen bir yöntem yoktur. Bu nedenle kanser ve sonuçlarından korunmada erken tanı ve doğru tedavi çok önemlidir. Meme kanserinde erken teşhis yöntemleri, hastanın taşıdığı risk faktörlerine göre değişmektedir. Genç yaşlarda da görülmesine rağmen ilerleyen yaş gruplarında meme kanseri riski artmaktadır.