Neredeyse tüm anneler yemek yemede zorluk çıkaran çocukları yüzünden “Çocuğum neden yemek yemiyor?” sorusuna cevap aramışlardır.

Bol miktarda B, A ve D vitaminleri içeren balıkta doymamış yağ asitleri fazla. Kolesterol açısından da fakir bir ete sahip balık, her yaşta insan için çok besleyici özellik taşıyor.

Badem, bir Omega-3 kaynağı olarak; kalp ve damar dostudur. Kan pıhtılaşmasını ve damar sertliğini önler. Tansiyonu düşürür, şeker hastalarında riski azaltır. İşte daha badem yememizi gerektirecek 9 önemli şey…

Çok yemek yiyerek alınan fazla enerjinin yakılamaması şişmanlamaya yol açarken, günlük enerjinin altında kalori alıp, az yemek de şişmanlatıyor.

Uzmanlar, kilo verip formda bir vücuda sahip olmak isteyenlerin gece yemek yeme alışkanlığından kurtulmaları gerektiği uyarısında bulunuyor.

Yaz aylarının vazgeçilmezi karpuz, su ihtiyacını gidermede en etkili besin maddelerinin başında geliyor. Uzmanlar, karpuzun faydasından maksimum derecede yararlanmak için çekirdekleriyle birlikte açken tüketilmesini tavsiye ediyor.

Vejetaryen beslenmeyi sağlıksız bulanların geliştirdiği ve taş devri diyeti adı verilen diyette sınırsız et yemek serbest ancak un, şeker ve tahıl ürünlerini tüketmek yasak. Yemeklerde zeytinyağı, sofrada süt ürünleri tavsiye ediliyor. Mönüde sucuk ve pastırma bile var.

Son zamanlarda zayıflama klinikleri, güzellik merkezleri, fitness salonlarının yolunu tutan kadınlar yediğine içtiğine dikkat ederken dışarıya yemeğe çıktıklarında ise sorun yaşıyor.

Mide kanseri ile beslenme ilişkisinin araştırıldığı çalışmada, mide kanseri riskini yemekleri çok sıcak yemenin 3,3, çok hızlı yemenin 5,4 kat artırdığı tespit edildi.

Uzmanlar, ramazan ayı boyunca düzensizleşen yemek öğünlerinin, sık ve küçük porsiyonlarla sebze yemeklerine yönelerek düzene sokulmasını öneriyor.

Yemek yemekten sonra ne yaptığınız sağlığınız için çok önemli. Uzmanlara göre yemek yedikten sonra yapılması sakıncalı olan şeyler zamanla sağlık problemlerine neden oluyor…

Yapılan araştırmalar Türkiye’nin , ağız ve diş sağlığı konusunda sınıfta kalan ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığını ortaya çıkardı. Bunun nedeni de ağız ve diş sağlığında doğru bilinen yanlışlar ve önemsenmeyen detaylar. İşte ağız ve diş sağlığını bozan yanlışlar…

Beslenme ve diyet uzmanları, etkili ve düzenli bir şekilde kilo verebilmek için yapılacaklar listesinin başına yemek yeme hızını yavaşlatmanın konulması gerektiğini, yavaş yemek yemenin zayıflamanın yanında metabolizma sorunlarını da önlediğini belirtiyor.

Demir yönünden zengin bir besin maddesi olan ıspanağın yoğurtla birlikte tüketilmesinin, içeriğindeki demirin vücutta emilimini artırdığı belirtiliyor.

Soyulmadan kabuğu ile yenilen meyvelerin diş sağlığına katkı sağladığı, bol miktarda C vitamini içerdiği için de beden sağlığı açısından faydalı olduğu belirtiliyor.

Aşırı nem ve bunaltan sıcağa karşı yağ ve şekeri azaltılmış, sebze ve meyveye ağırlık veren hafif bir beslenme uygulamanın ve alkolden kaçınmanın önemi büyüktür. Vücudun ter yoluyla kaybettiği su ve minerallerin tuzlu ayran ve bol su içerek geri kazanılabilir. Bu havalarda taze ve sindirimi kolay besinlerin tercih edilmesi gerekiyor.

İftar ile sahur arasında yenilen yiyeceklere dikkat edilmeli. Çay, kahve gibi vücuttaki demiri eksilten gıdaları tüketmemeli. Hamur tatlıları yerine sütlüler tercih edilmeli. İftarda mideye aşırı yüklenmek yanlış! İftar ve sahur arasında az ve sık yemek ise en doğrusu. Ramazanda sağlıklı beslenmenin formülünü Memorial Hastanesi Gastroentereloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Feryal İlkova anlattı.

Mide ağrısı ve benzeri belirtilerin incelenmesi özellikle yaş arttıkça önem kazanır çünkü mide kanserinin görülme sıklığı yaşla birlikte artar. Yemek yedikten sonra ağrı çekmenin altında yatan en olası neden ülserdir.

İş yoğunluğundan evde yemek hazırlamaya vakit bulamıyor ve her gün dışarıda mı yiyorsunuz? İşte hem dışarıda yemek yeyip hem de zayıf kalabilmenin püf noktaları…

Prostat kanseri konusunda dünyaca tanınan Prof. Dr. Horst Zinckle, hastalığın çevre kirliliği ve fast food tipi batı yemekleriyle artığının tespit edildiğini belirterek, “İçtiğimiz su, teneffüs ettiğimiz hava, prostat kanserini artırıyor. Japonlar’ın ülkelerinde bu kansere yakalanma oranları düşükken, ABD’ye geldikleri zaman aldıkları besinler ile oran yükseliyor” dedi.