Kırların tadını çıkarırken kenelere dikkat
Güneşin kendisini daha fazla gösterdiği bu aylarda, kırların tadını çıkarmak isteyenleri kötü bir sürpriz bekliyor olabilir. Memorial Hastanesi Klinik Laboratuvarlar Koordinatörü Doç. Dr. Kenan Keskin, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) denilen hastalığın aslında kenelerin bir enfeksiyonu olduğunu söylüyor.
Bu hastalığa ‘Nairovirus’ adındaki kenelerin taşıdığı bir virüs neden oluyor. Ayrıca kuşlar, virüsü taşıyarak, kıtalar arasında yayılmasına zemin hazırlıyor. Hastalığın, Kırım’dan Kongo’ya kadar çok geniş bir coğrafyada yayılmasında da kuşların rol oynadığı düşünülüyor.
Virüs, hayvanlarda etkisiz haldeyken; insanlarda yüksek oranda ölümle sonuçlanan, kanamalarla seyreden ciddi bir hastalığa neden oluyor. Keneler, Türkiye’de genellikle nisan-ekim döneminde aktifleşiyor. Bu dönemde, özellikle Karadeniz ve Orta Anadolu’da hastalığın sıklığında belirgin bir artış görülüyor.
KKKA hastalığı nasıl bulaşır?
Virüsü taşıyan kenelerin ısırması sonucu: En yaygın olarak bu şekilde bulaşan hastalık, genelde kırsal kesimde yaşayan, evcil ya da vahşi hayvanlarla ilişkisi olan, toprakla uğraşan ya da kırsal kesimde çeşitli amaçlarla bulunan kişilere bulaşıyor. Dolayısıyla, bu kişilerin daha büyük risk altında oldukları belirtiliyor.
Enfekte hayvanların kan ve vücut sıvıları ile temas sonucu; veterinerler, avcılar, kasaplar, çiftçiler ve ev hanımları riskli gruplar olarak görülüyor.
Hasta kişilerin kan ve vücut sıvıları ile temas sonucu, doktor, hemşire ve sağlık memuru ve laborantlar gibi sağlık görevlileri ile evde hasta bakan hasta yakınlarına bu yolla bulaşma olabiliyor.
Bir kenenin insandan kan emmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama iki günlük bir zaman geçmesi gerekiyor.
Hastalık; iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile aniden başlıyor. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebiliyor.
Hepatit (Karaciğer tutulması) gelişimine bağlı olarak ciltte sarılık ve idrarda koyulaşma da saptanabiliyor. Hastalar genellikle hastalığın ikinci haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu nedeni ile kaybedilebiliyor.