Balık depresyona engel oluyor

Balık tüketimi ile ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalardan yola çıkan uzmanlar, balık tüketiminin depresyona engel olduğu sonucuna vardı.

Yeterli balık tüketimi depresyonu önlüyor

Belirli periyotlarla balık tüketimi ile ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi inceleyen 26 farklı araştırma yapılmıştı. Çinli uzmanlar, bu 26 araştırmadan yola çıkarak çok balık yemenin depresyona karşı kayda değer miktarda koruma sağladığı sonucuna ulaştı.

Toplam 150 bin kişi üzerinde yapılan 26 farklı araştırmanın incelendiği çalışmada Çinli bilim adamları, çok balık yiyenlerin depresyon riskinin yüzde 17 azaldığını tespit etti.

Balıktaki yağ asitlerinin olumlu etkisi

Uzmanlar, bu durumun balıktaki yağ asitlerinin çeşitli açılardan beyin faaliyetleri için önemli olmasından kaynaklandığını belirtiyor.

Epidomoloji ve Kamu Sağlığı Günlüğü adlı bilimsel yayında da yayınlanan çalışmayı gerçekleştiren Çinli bilim adamları, balık tüketimi ile depresyon arasındaki ilişkiyle ilgili çok sayıda araştırma yapıldığını ancak bunlardan karmaşık sonuçlar alındığını söyledi.

Çinli bilim adamları, farklı araştırma türlerini incelediğinde, çok balık yemenin depresyona karşı koruyucu etkisinin sadece Avrupa’da yapılan çalışmalarda alındığını fark ettiler. Bunun sebebi anlaşılamadı.

Uzmanlar daha sonra konuyla ilgili 2001’den bu yana yapılan tüm araştırma verilerini derlediler ve yaptıkları hesaplar sonucu, hem erkeklerde hem de kadınlarda balık yemekle depresyon arasında güçlü bir ilişki olduğunu gördüler.

Yağlı asitler ve sağlıklı beslenme

Olası bir açıklama balıktaki Omega 3 yağ asitlerinin depresyonda rol oynadığı düşünülen beyindeki dopamin ve serotonin kimyasalları açısından önemli olması.

Bir başka açıklama da çok balık yiyenlerin genel olarak sağlıklı beslendikleri için ruh sağlıklarının da daha iyi olması.

Qingdao Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dongfeng Zhang “Yüksek oranda balık tüketimi depresyonun ilk aşamalarında durdurulmasında faydalı olabilir. Bu ilişkinin balığın türüyle değişip değişmediğini görmek için daha fazla araştırma yapılması gerek” dedi.